29 Nisan 2014 Salı

ben geldim!

Merhaba yoldaşlar, sevgili lubunyalar, lubunya dostları ve pis homofobikler. Bir lubun blogu daha mı diyeceksiniz; evet öyle. Henüz ne kadar çoksunuz, birbirinizi ne kadar takip ediyorsunuz, sizlerle paylaşımım nasıl bir boyut kazanacak bilmiyorum. Ama eğer burada birbirinizi sahipleniyorsanız ve "yeter artık takip edecek o kadar lubun blogu var ki..." demiyorsanız ben de geldim, duyurula! :)

Sanırım ilk yazıda az çok kendimizden bahsetmemiz gerekiyordur. Bendeniz 22 yaşında İzmir'de dördüncü yılını yaşayan bir üniversite öğrencisiyim. Ama okul bitmiyor tabi, daha buralardayım. Biseksüel kimliğimi ilk kez üniversite için İzmir'e geldiğimde daha özgür yaşamaya başladım. Sevdiklerime açılmam çok uzun sürmedi. İlk kez erkek bir sevgilim olduğu gün cinsel yönelimimi en yakın arkadaşıma ağlayarak açıkladığımı hatırlıyorum. Açılmalarım hızla devam etti ve şimdiye kadar hiç buna pişman olmadım. Şu anki durum ise İzmir'de tamamen açığım, başkanı olduğum kulüpte, okulumda, ilişkili olduğum siyasi partide ve diğer tüm ortamlarda kendimi olduğum gibi ifade edebildiğim için mutluyum. Bu belki bir çok insanın benden uzaklaşmasına neden olmuş olabilir ama zaten olması gereken bu, uzaklaşanlar kadar yakınlaşanlar da oldu ve tabii ki onlar bu büyük fobiyi aşmış kişiler olarak daha iyi anlaşabileceğim insanlardı. Ailem, akrabalarım vs. bilmiyor, bir gün anneme açılabileceğimi umuyorum.

Biseksüel olduğumu söylemiştim ya, aslında açık bir biseksüel olmanın eşcinsellikten pek bir farkı yok. Yani en azından benim için öyle; şu ana kadar hoşlandığım, yoğun şeyler hissettiğim kadınlar oldu ama ne cinsel ne de duygusal bir ilişkide bulunmuş değilim. İç sorgulamalarımdan sonra hep kısa, günübirlik, sadece tensel şeyler yaşamaktan ziyade güzel ve uzun bir ilişki istediğime karar verdim. Ama üç ayla başladı, iki haftaya, iki haftadan bir haftaya, bir haftadan bir kaç güne indi ilişkilerimin süresi. Bu nedenle o "iç sorgulamalar" oluyor ya zaten :) 

İzmir'deki LGBTİ ortamıyla pek ilişkili olduğum söylenemez, arada bir göz atıp çıkıyor gibiyim. Etkisi vardır tabi ama tamamen çekingen yapımdan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum bunun nedeninin. Zaten utangaçlığımı son yıllarda çok ciddi bir seviyede aştığımı söyleyebilirim. Biraz aktivist ruhluyum ama örgütlü aktivizmin içinde de bir deneyim kazanamadım henüz. Onları da tanıdım tabii ama şu an ilişkili değilim...

Bu anlattıklarım bir giriş olsun diyorum...

Sizlerle bir şeyler paylaşabilmek, hatta yorumlarla fikirlerinizi almak, sizin yazılarınızda kendimi bulmak, ders çıkarmak, birbirimize öneriler yapabilmek, sırdaş olmak,tartışmak, eğlenmek için  sabırsızlıkla ilk yazımı yayınlayacağım şimdi..

Ben geldim!